top of page

3.AHLAK

İnsanı yaratan Allah, hiç şüphesiz onun yapısını, ihtiyaçlarını ve dünyada nasıl bir düzen içinde rahat edeceğini de en iyi bilendir. Dolayısıyla insanın, izlemesi gereken yol Rabbimiz'in bildirdiği yol olmalıdır. Nitekim Allah her dönemde elçileri ve kitapları aracılığıyla insanlara yol göstermiş, razı olacağı düşünce, davranış, ahlak ve yaşam biçimini insanlara haber vermiştir. Allah'ın öğrettiği bu yaşam tarzını ve ahlak modelini uygulayanlar, hem dünyada hem de ahirette en mutlu, en huzurlu ve en güzel yaşama kavuşmayı uman insanlardır.

Farklı dönemlerde, farklı coğrafyalarda yaşayan ve farklı İlahi dinlere mensup olan inananlar, tüm bu farklılıklara rağmen aslında aynı ahlaki değerlere sahiptirler. Hırsızlık yapmamak, adam öldürmemek, zina etmemek, yalan söylememek, adil olmak, her türlü haksızlıktan sakınmak, insanlara karşı nazik ve saygılı bir üslup kullanmak gibi temel değerler tüm inananlar için geçerlidir. Bu, inananların –çeşitli görüş ve uygulama farklılıkları olsa da- olaylar karşısında benzer tepkiler vermelerine ve ortak hareket etmelerine neden olur.

Bu ortak ahlak anlayışı Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet'te de geçerlidir. Nankörlük, şımarıklık, kendini beğenmişlik, azgınlık, yalancılık, alaycılık, bencillik, aç gözlülük, düzenbazlık, kıskançlık, kavgacılık, itaatsizlik, saygısızlık, vefasızlık, cimrilik, dedikoduculuk, saldırganlık, zalimlik, iftiracılık, sabırsızlık, ikiyüzlülük, kışkırtıcılık gibi çirkinlikler İslam ahlakına kesinlikle uygun olmadığı gibi, Yahudilik ve Hıristiyanlıkta da yasaklanmıştır. İnsanlar saygılı, sevgi dolu, adaletli, vicdanlı, şefkatli, merhametli, yardımsever, iyiliksever, alçakgönüllü, dürüst, güvenilir, cömert, şükredici, fedakar, yumuşak huylu, itaatli, vefalı olmaya çağrılmışlardır.

Bu İlahi hükümleri izleyen samimi dindarlar, saygın, seçkin ve onurlu insanlardır. Allah'a gönülden bağlıdırlar. Derin bir imana, üstün ahlaki niteliklere sahiptirler. Yaptıklarının karşılığında herhangi bir menfaat talep etmezler, sadece Allah'ın rızasını kazanmaya yönelik olarak çalışırlar. Her zaman doğrunun, iyinin, hakkın, güzel ahlakın yanında olurlar. Her türlü kötülükten ve ahlaksızlıktan şiddetle sakınırlar

Temizlik bütün dinlerin ortak ahlaki ilkelerinden biridir. İnsanlık tarihi boyunca ortaya çıkan tüm dinler insan ve toplum yararına olan temizliğe önem vermişlerdir. Dinler genelde temizliği maddi ve manevi olmak üzere iki kısımda ele almışlardır. Bazı dinlerde manevi temizliğe daha çok vurgu yapılırken bazılarında ise her ikisine de önem verilmiştir. 

İslam dini temizliğe büyük önem vermiştir. İslam, hem maddi hem de manevi temizliği dinin önemli esaslarından saymış ve ibadetlerle ilişkilendirmiştir. Hz. Peygambere gelen ilk ayetlerde temizliğe vurgu yapılmıştır “Ey bürünüp sarınan! Kalk ve (insanları) uyar. Sadece Rabb’ini büyük tanı. Elbiseni tertemiz tut. Kötü şeyleri terket.” (Müddessir 1-5) Hristiyanlıkta maddi temizlikten çok manevi temizliğe vurgu yapılmıştır. “Siz dıştan güzel görünen, ama içi ölü kemikleri ve her türlü pislikle dolu badanalı mezarlara benzersiniz. Dıştan insanlara doğru görünürsünüz; ama içte ikiyüzlülük ve kötülükle dolusunuz.”

İyilik ve yardımseverlik Yahudiliğin de önem verdiği ahlak  ilkelerindendir. Yahudiliğin kutsal kitabı Tevrat’ta her Yahudi’nin  imkânları ölçüsünde iyilik yapması gerektiği ifade edilir.
Hristiyanlıkta iyilik ve yardımseverlik ebedi mutluluğa ulaşmanın yollarından biri olarak kabul edilmiştir. Ancak yapılan yardım ve iyiliklerin gösterişten uzak ve gizli olması tavsiye edilir. Hristiyanlıkta iyilik ve yardımseverlik ebedi mutluluğa ulaşmanın yollarından biri olarak kabul edilmiştir. Ancak yapılan yardım ve iyiliklerin gösterişten uzak ve gizli olması tavsiye edilir.
Budizm ve Hinduizm gibi Doğu dinlerinde de iyilik ve yardımseverlik emredilmiş ve mutluluğa ulaşmanın yolu kabul edilmiştir. Budizm’ de bütün canlılara ayrım yapmadan sevgi ve iyi niyetle yaklaşmak, her canlıya merhamet etmek mutluluğa ulaştıran yollardandır.

Hristiyanlık ve Yahudiliğin kutsal kitaplarında birçok ahlaki öğüt yer alır. Örneğin hem Tevrat’ta hem de İncil’de yer alan on emrin birçoğu ahlakla ilgilidir. “Anne-babana saygı göstereceksin, çalmayacaksın, komşunun evine göz dikmeyeceksin.” gibi öğütler buna örnek gösterilebilir. İncil’de, “… Hayatı sevmek ve iyi günler görmek isteyen, dilini şerden,  dudaklarını da hile ile söylemekten tutsun ve şerden (kötülükten) sakınsın ve iyilik etsin.”(2) denilerek insanlar iyilik etmeye yönlendirilir. Hint, Çin ve Japon dinlerinde de güzel ahlaka önem verilir. Örneğin Çin dinlerinden Konfüç- yanizmde doğruluk, cömertlik, ağırbaşlılık ,  nezaket ve samimiyet kişiyi erdemli kılan, ona değer katan beş temel özellik)kabul edilir. Budizmde önem verilen sekiz dilimli yol ise büyük oranda ahlaki prensipleri içerir. Buna göre her Budist; doğru söz, doğru davranış ve doğru hayata önem vermek zorundadır. Ayrıca Budizmde zina yapmak, alkollü içki kullanmak, canlıları incitmek, dünya malına tamah etmek gibi kötülükler de yasaklanmıştır.
 

bottom of page